31 Temmuz 2013 Çarşamba

Tutkulu Notalar - Oliva Cunnig Kitap Yorumum.. Bu postta ''Ateş sizi çagırıyor'' :)

 Öncelikle belirtmek istiyorum ki kitap kapağından da belli olduğu gibi +18 içeriklidir. Bunun farkına varılıp okunmasının sağlıklı olacağını düşünüyorum.


Kitabın benim fotoğraflarıma yansıması :)




Tutkulu Notalar Yorumum :)

Bir çok yorum okudum ve bir çok alıntı.. Kimisi eksik geldi kimisi çok ateşli..
Bende aklımda kalan tüm eksikleri tamamlamak için Tutkulu Notaları okudum. Hiçbir zaman +18 kitap sevmem ve kitapta gerçekten yogunluk bu yöndeyse de eleştiriden hiç sakınmam. Buna hakkımın olabilmesi içinde Tutkulu Notaları okuyup şimdi yorum yapabiliyorum. Eleştiri yapmadan önce mutlaka okumanızı tavsiye ederim.

Tutkulu Notalar kimin abarttığı gibi acayip +18 degildi sadece bazı 2 konu vardı ki gerçekten olmasa belki kitabı harika yapabilirdi. Ama unutmamak gerekir ki karşınızda bir Rock grubu var. Her konserden sonra sizin için cıldıran bir dünya kızı görseniz (ya da adamı)eminim sizde sapkın olursunuz :)
Kitabı biraz farklı incelemek istiyorum . Neden sevdim ? Neden sevmedim ? şeklinde..
Neden sevdim; Çünkü Brian grubunda hergün ki bence gün fazla her saat farklı kızla olan adamlarla bir arada ama kendisi Myrna 'yı gördü ve tüm kızları unuttu. Babasıyla olan bir dialogu vardı Brian'ın gerçekten çok duygulandım bile diyebilirim . Benim unutamadığım bir kaç cümle ve unutamadığım bir kaç sahne vardı kitapta bu da demek oluyor ki kitapta duygular da vardı.
Peki neden sevmedim ; çünkü benim aşk anlayışımı bazen şaşırttı. Brian deli gibi kıskanç ama cinsellikte Myrna'yı kıskanmıyor. Bu konuda gerçekten sapkın olabiliyor. Ya da grup üyeleri Myrna ile yakınlaştığında sadece ''Elini çek '' ''Ona yaklaşma '' gibi ikazlarda bulunuyor . Kabul etmek gerekirse de kitabın ilk 200 ve son 25 sayfası olmasa harika olabilirdi . Çünkü gerçekten bu çocukların bir derdi var ve insanın içini acıtıyor ama yazar bu kadar cinselliği keşke kullanmasaydı. 

Kitapta beni şaşırtan diğer bir unsursa ; Bu yazar bir harika .. Kalemi müthiş siz okumak istemeseniz de bir sonra ki sayfayı istemsizce ilerletiyor. Ne olduğunuzu anlamadan bakıyorsunuz ki kitap bitmiş . İşte bu yüzden belki de kitaba fazla eleştiri yapamıyorum. Çünkü bu akıcılık her yazar tarafından bazen sağlanmıyor..

Şimdi Brian'ı tanıyalım :) Bence buna ihtiyacınız var :)

Brian .. Üstad Sinclair ..
O bir çılgın ..
Onun parmaklarını gitar üzerinde görmeniz mümkün değil..
Ve o çıktığı kadına asla ihanet etmez.. !



Myrna ile birlikte olurken durmadan müzik sesi duyup en iyi Riff'lerini orada yazıyor ..
O çılgın demiştim :)



Myrna hayatına girdikten sonra konserlerinde sayısız sololara sahip oldu.


Brian sahnedeyken Treyle beraber ''tam bir harika uyum '' içindeler.
Ve genç kızlar onlara bayılıyor. 


Keyifle okuyun :)
Belki yakında Brian'a ait daha detaylı bir post hazırlayabilirim :)
Sanırım bunu hak ediyor :)

29 Temmuz 2013 Pazartesi

Bu yaz kullandığım ojelerde favorim..


Koyu renk ojeyi o kadar özledim ki ne yapsam da yazın koyu renk ojeyi uydurabilsem dedim :)
Sonuç karşınızda ve ben bu sonuca bayıldım..


Otobüste bu fotografı çekerken bir kız ile dialogum..
''Yaa ne harika olmuş bende acaba cekebilir miyim resmini sonra yapmak istiyorum ?''
''Bence şöyle yapalım ben sana blog adresimi söyleyeyim sen oradan tüm resimlere ulaş ''
''vayyy bloger mısın senn ?''
''Evet''
''Çok havalı .. Hemen adresi söyle üye olmalıyım.''



Sonuç : Şuan ismini vermek istemiyorum ama kendisi üyem :)
Bu resimler özellikle senin için de ^.^




Kitap : Delidolu yayınları 'na aittir.. İsmi Candor ..
Ve Müthiş bir kitap..
Kitabın arkasında da yazdığı gibi ''Farklı Olmak Çaba Gerektirir.''
Ee bizde fark yaratalım artık :)
Düz ojeyi herkes sürüyor :)




Kullanılan ojeler : Golden Rose: 245
                                                236




Kullanılan ojeler : Flormar : 313
                                           402


Unutmayın bayanlar hep söylüyorum yine söylüyorum ..

Bakımlı olduğunuz sürece güzelsiniz ^.^


27 Temmuz 2013 Cumartesi

Kitap Okuyan Erkek Çekiçiliği Diye birşey var .. Eee bizde de Kalp var.. Kalp Krizi geçirmeye hazırsanız buyrunuz :)

Kitap okuyan erkek sayısı gün geçtikçe artıyorken böyle bir post hazırlamaktan şeref duyarım :)
Sevgili ''Man'' 'lerimiz lütfen bol bol kitap okuyunuz..
Çünkü tüm bekar hanımlar inanıyor ki
''kitap okuyan erkek ÇEKİCİ'dir. ''





Şimdi bu yüz görümlülüğü olan abimizle başlıyoruz lütfen birazdan beş karış agız ile izleyeceğiniz fotograflar ve giflere hazır olun :)
Kalp , tansiyon ve astım gibi takipçilerimiz lütfen ilaçlarınızı kullanınız :)
Hazırsanız Başlıyoruz :)








Hani bide böyle kitap okurken sen gül biz şimdi Kalpten gidelim hey Kitap okuyan tatlı adam :)


Biliyorum biliyorum kitap okumuyor ama boşverin okuyor sonuçta :)






Bide böyle gece uyumadan önce beraber kitap okumak diye birşey de var <3












Ve Şimdi son darbeler giflerrrrr <3<3 


Kısacası siz çekicisiniz ve bu yüzden kitap okuyun ^.^ 


Hanımlar şimdi agzınızı kapatabilirsiniz :)
Bir daha ki postta görüşmek üzere 

26 Temmuz 2013 Cuma

Dikkat .. Bu post tamamen kurgudur..+18 içeriklidir. Tam bir Historical Cennetidir.. Ve onu ilk gördüğüm gün ;



Ailem büyük bir heyecanla ''Takdim Edilme Balosu '' hazırlıklarına koyulmuş aslında gerçek anlamı ise ''Ben kızıma Zengin bir Kont o olmazsa Marki Arıyorum '' olan benim evlenmeye hazır hissetmediğim halde evliğe iten tamamen yapmacık insanlarla dolu , sıkıcı dans , askıntı adamların çevremde dolanacağı bir geceye son 3 gün kalaydı..

Gerçekten kusursuzdu. Yüz hatları özel bir heykel tıraşın eseri gibiydi. Zengin birine benzemiyor ama hareketleri tam bir asilzadeye aitti.
Beni gördü ve şapkasının altından tam gözlerimin içine baktı.



Anlamsız bir sıcaklık tüm bedenimi sardı ve bir kez daha bakmadan orayı terk ettim.
Kimdi bu adam ? Ailemle ne konuşuyordu ? Hiç bilmiyordum ama onda ki çekim beni engel olunmaz bir uçuruma çekiyordu.
Kafamı daha fazla bir kaç saniye gördüğüm adamın kurcalamasına izin vermemek için kıyafet seçimine gitmeye karar verdim.




Kıyaferlerin her birini denerken aklımdan çıkaramadığım o İSİMSİZ adamın da gelip gelmeyeceğiydi. Hangisinin içinde daha etkileyici bulurdu beni ? Kararsızdım ve hiç birini begenemeden oradan da bahaneler bulup kaçtım.
Kendimi bahçede buldum. Öyle dinlendiriciydi ki suyun sesi 3 gün sonra bana seçilecek olan koca adayını düşünmeden öylece etrafı izlemeye başladım..
Saniyeler mi , dakikalar mı , yoksa saatler mi geçti bilmem arkamda ki o tanıdık sesin ismimi söylemesiyle içim daha fazla ısındı.


İlk görüşte aşka inanır mısınız bilmem ama ben bu adamı ilk gördüğüm andan beri kalbime  engel olamıyordum. Onun kaslı kollarında olmak ve onun bir MARKİ olması için Tanrıya dua ediyordum.
Aklımda bu düşüncelerle bogusurken o çoktan yanıma gelmişti bile..
Yüzünü bu kadar yakından görünce sanki uzun zamandır tanıyormuşum gibi hissetmeye başladım
Ve Aslında uzun zamandır onu tanıyordum. O Lord Antonia 'ydı ve benim çocukluğumda ki ilk aşkımdı..
Saatlerce konuştuktan sonra saraya dogru yürümeye başladık.
Ne olduysa işte o an oldu..


Beni kendine dogru hızla çekti ve Hala ilk aşkı olup olmadığımı sordu. Konuşamayacak kadar heyecanlıydım .. Çünkü onun güçlü kolları, şehveti çagıran dudakları ve teninin baş döndüren kokusu engel olamayacagım kadar heyecan vericiydi.
Sanırım o an anladı düşüncelerimi ve beni kolumdan tutup hızla konuk odasında ona ayrılan odaya dogru çekmeye başladı. Kapıdan girdiğimiz anda beni kendine dogru çekti ve deli gibi öpmeye başladı ..


Yanlıştı tüm bunlar bir kaç gün sonra o olmayacaktı. Ve herşey çok hızlı ilerliyordu. Biraz daha bunlara mani olmazsam başım büyük derde girecekti. Ancak ondan dudaklarını ayırabilecek kadar güçlü degildim. Çünkü o gerçekten karşı konulamaz biriydi.. 



Ve bir anda hiçbirşey söylemeden hızla kalktım üzerimi düzelticek zaman bile bulamadan çıkıp gittim. 

Geriye kalan 2 Gün boyunca Lordu hiç görmedim. Hazırlıklarla ilgilendim kendimi oyaladım onu düşünmeye zaman bulmamaya çalıştım.
Ailem heyecanlı ben ise mutsuzdum.
Herşey 1 gün içinde olsa da biz birbirimizin ilk aşkıydık . En azından benim için hala ilk aşktı.

Beklenen gün gelmişti. Kapıdan girer girmez tüm asil ailenin bekar ogulları etrafımda benimle flört ediyorlardı.
Kaç kere dans ettiğimi bilmiyordum dahi gözüm sadece kapıda ve onun içeri girmesini bekliyordum.



Yine başka bir ailenin oglu tarafından dansa kaldırılmıştım. Bilerek ayaklarına basıyordum bilerek toplu oyunlarda sakarlık yapıyordum ve her biri arkasına bakmadan kaçıyordu.
Tam o sıradaydı işte bende onlar gibi arkama bakmadan kaçıcakken arkamdan bir elin kolumu tutup beni etrafımda döndürmesi aynı anda oldu..



Bu oydu gelmişti benim için gelmişti . Dans hiç bu kadar anlamlı hiç bu kadar güzel olmamıştı . Herkes gözlerini ayırmadan bizi izliyordu bense şimdi onu alıp buradan kaçmak için planlar yapıyordum .
Neden bir anda geldigini ? Sonra gittigini ve sonra şimdi benim en önemli günümde niye tekrara dönüp kafamı karıştırdığını sormak istiyordum..
Dansın ne zaman bittiğini bile anlamamıştım ki beni hızla çekip bahçeye çıkarmıştı bile..



Hızla duvara yaslamıştı beni bir eli duvarı kaplarken diger eli ise çenemi tutuyordu. Dayanamıyordum onu bunca yıldır sakladığım özlemimle ve tekrar gördüğümden beri saran aşkımla seviyordum .Özlüyordum.
Birşeyler söylüyor ama onu duyamıyordum tek hatırladığım 



dudaklarımı saran dudakları.. Ve gerçek olup olmadığını anlayamadığım sözler.
Hayal görmüyor ve duyduklarım hayal degilse.. Benim evlenmem için seçilen kişi kendisiymiş. Beni alabilmek için gelmiş..


Tüm bu yaptıklarının benimle evlenmek zorunda olduğunu duyunca öfkeme hakim olamamıştım. Ama  aslında gerçegin ailemi ikna edip onunla evlenmemi isteyenin kendisi olduğunu söylediğimde tek isteğim artık susması ve beni kolları arasında bir an bile bırakmamasıydı.
Daha fazla konuşmasına tahammülüm yoktu ve kendimi artık ona bırakmaya hazırdım.



1 Hafta sonra..
Bugün büyük gün .. Bugün dügün günüm . Şimdi siz 1 hafta önce o gün ne mi oldu diye merak ediyorsunuz ? O gerçekten kusursuz ve ben onu gerçekten çok istiyordum..


Unutmayın Mükemmel bir adamdan kaçış yoktur. Hele bu mükemmel adam sizin aşık olduğunuz adamsa..


İlk Aşk belki de asla vazgeçemediğiniz ve vazgeçemeyeceğiniz tüm duygularla sizin içinizdedir. Biz aşık olduğumuzda daha çok küçüktük ama bu savunmasız aşk tüm bedenimizi sarmıştı malesef..



Şimdi mi ? Dünyanın en mutlu insanına merhaba diyin ..
Sayısız davetlinin olduğu dügün sanırım bir peri masalıydı..







Büyük ugraşlar sonra seçtiğimiz gelinlikle sonunda bir Kont eşiyim..
Buda bizim küçük yuvamız ..


Artık her şey tamam sıra ise mutlu bir ömür geçirmekte kaldı.. 

Umarım begenmişsinizdir ..
Tamamen hayal ürünüdür. Benim uydurduğum :) Amaç okuduğumuz sayısız historicalde karşılaştığımız cümleler ve aklımızda olsa nasıl olurdu diye hayalini kurduğumuz sahnelerin birleşmiş görsellerle hissettirmek ..
Sanırım bundan sonra okuyacagım historical kitap daha anlamlı olacak benim için :)
Sizinde böyle düşünmenizi saglamışsam ne mutlu :)

Begenirseniz devam seriler de yapabiliriz. Fantastik kitaplardan , İskoçlardan , cinayetlerden , bilimkurgudan dahi :)

Herşey sizin için :)