4 Eylül 2013 Çarşamba

Aynı Yıldızın Altında - John Green Yorumum.. Agladım mı ? Hayır ! Ama bir çok anım canlandı hafızamda.

NOT : Bu yorum kitabı okuyanlar için tekrar yaşamak ; okumayanlar içinse merak duygusunu verebilmek için bir çok görsel resimlerle süslenmiştir :) Keyifli okumalar dilerim şimdiden 

Kitabın Bende yarattığı etkiyle ojelerime de yansıması :) 











Aynı Yıldızın Altında kitap Yorumum 
Uzun zaman Facebook , İnstagram gibi sosyal paylaşım sitelerinde tanıtımını , okuyucu yorumlarını ve bir çok görselini gördüğüm Aynı Yıldızın Altında kitabını kendime dogum günü hediyesi olarak aldım. Kanser üzerine sayısız kitap okudum ve neredeyse hepsinde agladım ama Aynı Yıldızın Altında kitabı malesef beni aldatmadı ama yaşadığım geçmişteki anılarımı onkoloji bölümü hastalarını hatırlattı. Okurken Hazal'in böylesine ölümden korkması ise bana birini hatırlattı. Anlayacağınız aglamadım ama içinde fırtınalar kopmadı değil. 


Hazal Grace ; 16 yaşında ve ölümün onun kapısında beklediğine kendini inandırmış bir kanser hastasıdır. Ailesinin zorlamasıyla gittiği Destek Grubunda kendisi gibi kanserli çocuklarla beraber zaman geçirmekte ve hergün bunu bir ızdırap gibi görmektedir taki Augustus Waters ile tanışana kadar. Augustus 'da eski kanser hastalarından. Destek Grubunda genellikle kanser hastalarına desteginden dolayı sevilen biri ve tek ayagıda protez. Engellerine ragmen hayata delice sarılan bir çocuk. Hazal'i görmesiyle aşkın kaçınılmaz yakınlıgına kendini bırakır. Hazal ile sevdikleri kitaplardan bahsederler okurlar ve yakınlıkları böylece ilerler taki Hazal'in verdiği kitap sona ulaşmadan bittiğini görene kadar. Hazalin en büyük dile kitabın yazarına kitap hakkında sorular sorabilemektir ve Augustus bu dilek için cabalar başarır.! Hazal , Augustus ve Hazalin annesi AMSTERDAM 'a giderler.

Yazarın organize ettiği üzere otele yerleşirler ve Augustusla Hazal harika bir yemek yerler. El ele sokaklarda gezip birbirlerine daha da baglanırlar. Büyük gün gelir ve yazarla tanışırlar ancak adam Hazal'i görünce cıldırır . Kanser hakkında agır cümleler kurar . Bu macerada burada son bulur. Eve dönmeden Anna Frankın evini ziyaret ederler.


Kitabı anlattığımı düşünüyorsunuz değil mi ? Hayır ! Kitabın buradan sonra öyle bir sırlar öyle bir acılar yaşatıyor ki nasıl oldu bu kadar hızlı son buldu diyorsunuz . Augustus'un Hazal'e söylemedigi sırrı, Hazal'in Augustusa kalbini nasıl açtıgı , Yazarn büyük sırrı ve yazdıgı kitabın sonu .. Destek Grubunda ki Isaac'ın kör yaşamı.. Aklınıza gelebilecek herşey işte Amsterdam dönüşü oluyor.


Kitaptan Alıntılar

Patrick ''Augustus, grupla korkularını paylaşmak ister misin? '' diyene kadar konuştuk.
''Korkularımı mı ?''
''Evet.''
''Unutulmaktan korkuyorum.'' dedi bir an bile duraksamadan.

"Savaşacağım. Senin için savaşacağım. Sen beni merak etme, Hazal Grace. Ben iyiyim. Daha uzun süre buralardayım ve seni rahatsız etmeye devam edeceğim."






''O okurken uykuya dalar gibi aşık oldum. Önce yavaş yavaş, sonra bir anda.''
“Bu dünyada incinip incinmeyeceğine dair seçim yapma şansın yok ancak seni kimin inciteceğini seçebilirsin.”
"Ah Hazel Grace, hiç sorun değil. Kalbimin senin tarafından kırılması bir onur olurdu."
"Sayılı günler içinde bana bir sonsuzluk verdin."
''Nostalji kanserin yan etkisi,'' dedim.
''Hayır, nostalji ölmenin yan etkisi,'' diye karşılık verdi.


''Beni tanımıyorsun bile '' dedim. Konsolda duran kitabı aldım. ''bunu bitirdiğimde seni arasam olmaz mı ?''
''Ama cep telefonu numaram sende yok'' dedi.
''Kitabın içinde yazdığından şüpheleniyorum.''
O şapşal gülümseme yüzüne yayılıverdi. ''Bir de birbimizi tanımıyoruz diyorsun.''

Keyifli okumalar Dilerim 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder